3 Kasım 2009 Salı

Değişen Türkiye’yi Tahlil Etmeye Çalışmak

Gündemimizde, ekonomiden kültüre her alanı kapsayacağı tahmin edilen “Demokratik Açılım Süreci” var.Aslında süreç Kürt Sorunu’nun çözümüne yönelik açılımlarla başlamıştı.Fakat muhalefet partilerinin ağır eleştirileri hükümetin stratejisini değiştirdi. Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki sosyal ekonomik ve kültürel aynı zamanda güvenlik sorunlarını daha ağırlıklı ön plana almak kaydıyla ülkemizde mevcut diğer sorunları da bu potanın içerisine yerleştirdi.Örnek olarak Erdoğan’ın Büyükada temasları verilebilir. Başbakan gayri Müslim cemaatin ruhani temsilcileri ile beraber bir yemek yemiştir. Başbakan’ın konuşmasında sadece gayri Müslim cemaatin sorunlarının değil aynı zamanda Alevilik yaşam felsefesini benimsemiş vatandaşlarımızın da sosyal alandaki taleplerinin de sürece dâhil olacağının altını çizdi. Biliyoruz ki geçmiş dönemde de Alevilik yaşam felsefesini benimsemiş vatandaşlarımızın sorunlarına yönelik çalıştaylar yapılmıştı.

Yapılan açılımlar sadece ülke sınırları içerisinde değil, ülkenin sınırlarında da yapılıyor. Siyasi iradenin çabaları ile dış ilişkilerde “normalleştirme” çalışmaları yürütülmektedir. Bu normalleşme çalışmaları iki ana eksene oturmaktadır. Birincisi komşularımızla ve müdahil olduğumuz sorunlara kalıcı çözümler bulma stratejisidir. Ermenistan-Türkiye arasında yürütülen müzakereler ve Irak Merkezi Hükümeti ile yapılan çalışmalar iki sorunlu bölgede normalleştirmenin sinyalleri olarak sayılabilir. Suriye ile de Irak’a benzer yakınlaşmaların olması geçmiş dönemlerde Suriye ile yaşanan ihtilaflar düşünülünce ciddi bir ivme sayılabilir. İkincisi de bölgesel ve küresel nitelikli sorunlarda kolaylaştırıcı/arabulucu ülke olmadır. İran ile Batı Dünyası arasında yapılan Nükleer Silahlar konusundaki müzakerelerin devamının Türkiye’de yapılmasına yönelik girişimleri de bu çalışmalar arasında saymalıyız. Bu iki stratejinin uygulanması için Ortadoğu-Kafkasya hattında uygun koşullar bulunmaktadır.Dış İşleri Bakanı Davutoğlu yakın zaman içerisinde Balkanlar yönünde de açılımlar yapılacağına yönelik sinyalleri vermiştir.

“Demokratik Açılım Süreci” ve “Normalleştirme Çalışmaları” iç sorunlar olarak gözükmektedir. Fakat çalışmaların içerideki gelişmelerle eş zamanlı olması üzerinde ayrıca önemle durduğum bir noktadır. Çünkü bu durum içeride ve dışarıda atılan adımların genel bir stratejinin unsurları olduğunu göstermektedir. Süreç içeride ve dışarıda birbiriyle ilinti olduğu izlenimini vermektedir. Çünkü bölgedeki dengeler açısından bu çalışmaların sürdürülebilir hale gelmesi küresel ölçekte etkili olabilir. Bu gelişmeler yakın havzaları etkileyebilecektir.Bütün bu değerlendirmelerle siyasi iradenin Soğuk Savaş sonrası dönemde Türkiye’nin yenilenmesi ihtiyacına cevaben iç ve dış alanda açılımlar yapmayı sürdüreceği görüşünü taşımaktayım.
Batı’nın Türkiye ile ilişkilerinde gözle görülür bir değişme yaşanıyor. Özellikle Soğuk Savaşın sona ermesiyle beraber Batı merkezli kurumlarla Türkiye arasındaki ilişki değişiyor. Buna mukabil olarak Türkiye’nin de Batı Dünyası ile algılamaları değişmektedir. Türkiye kamuoyu da aynı şekilde Batılılığı sorgulamaya yolunda ciddi adımlar atmıştır. Alternatif dış politika yönelimleri tartışılmaktadır.Bu yüzden Türkiye kamuoyunun tartışmaya başlaması yakın ülkeler tarafından da ilgi ile izlenmektedir. Çünkü tartışılmaya başlanan konular bizleri diğer bölgelerle uzun vadeli işbirliği yapma zeminini oluşturacak.Dış basının da bu süreç içerisinde takip edilmesini önemli görüyorum.

Bende Demokratik Açılım Sürecinden Normalleşme Çalışmalarına oradan aktif komşuluk ilişkilerine varan boyutlarda olguları kavramsallaştırmaya çalışacağım. Konuların arka planlarını da ihmal etmeden serbest yazılar yazma hedefindeyim. Bu yazılar genellikle stratejik analize ulaşmaya çalışan bir bütünün parçaları olarak nitelendirmelidir. Genel perspektifte daha önce bu topraklarda yaşamış halkların ilişkilerindeki düzlemi ve boyutu günümüz gerçekleri ile harmanlayıp geleceği görme çabasını anlamlandırmaya bir katkıda bulunmak istiyorum.
Sizler birikimlerinizi mail yoluyla benimle paylaşırsanız daha faydalı olacağına inanmaktayım. Umuyorum sizler de yararlanırsınız İnanıyorum ki bu tartışmalar sonucunda ülkemiz adına hatta bölgemiz adına yararlı çıktılar alabileceğiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder